Cumhurbaşı (4)
M.Ayhan GÜNAYDIN / 2014-07-24 11:10:45

17 ve 25 Aralık 2013 tarihlerinde, Türk Siyaseti Richter ölçeğinde 10 şiddetinde depremle sarsıldı.
Yıkım o kadar büyük ki derlenip toparlanmasına imkân yok.
Sebep olanların; ar damarı çatlamadıkça, insan içine çıkamaması gerekir...
17 ve 25 Aralık 2013 tarihlerinde hatırlarsanız İranlı RezaZarrap, (ak) parti (!) hükümetinin, içinde "Sure -i Bakara"'yı "makara"ya alanı da dahil olmak üzere 4 bakanı, banka genel müdürleri, bürokratları ve Yasin El Kadı'larla birlikte Başbakan'ın oğlu Bilal, Bilal'in vakfı "sıfırlamalı" telefon konuşmaları kayıtları nedeni ile sn başbakanı da kapsayan bir yolsuzluk operasyonu gündeme düşmüş ve Atom Bombası etkisi ile ülkeyi sarsmıştı...
100 milyar dolara ulaştığı ifade edilen, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin bu en büyük rüşvet ve yolsuzlukolayının ortaya saçılmasının akabinde; bu soruşturmayı yürüten 1000'den fazla Emniyet ve Yargı mensubu Başbakan tarafındanalel acele yer değiştirmelere tabi tutulmuş, görevden el çektirilmiş, delilleri bilimsel olarak inceleyecek TÜBİTAK'taki uzmanlar işten çıkartılmış ve bu bilim kurumunun başındaki bilim adamı görevden alınıp yerine "Hayvanat Bahçesi" müdürü atanarak kayıtlar üzerindeki bilgiye ve gerçeğe bu yolla ulaşılmıştı (!)
Hatırlarsanız sn Başbakan o tarihlerde oğlu Bilal ile aralarında geçen
Ve
Birbirlerine Allah'ın selamı ile başlayan sonra da büyük çaplı operasyon olduğuna dolayısı ile evdeki paraları sıfırlamak gerektiği hususuna, işaret eden, gün içerisindeki diğer konuşmalardan da 1 milyar dolar tutarındaki paranın nasıl yer ve el değiştirdiğine vakıf olduğumuz konuşmalara şahit olmuştuk...
Devletin televizyonu, iktidar televizyonları ve gazeteleri algıyı yönetmek için acilen "montaj ses kayıtları" diye haberlerine başlamış, Başbakan böyle bir konuşmanın olmadığını bunun montaj olduğunu ileri sürmüş yukarda anlattığımız yolla kendi doğrusuna ulaşmış ve kendi gerçeğini kamuoyuna duyurmuştu (!)
Başbakan ve oğlu sütten çıkmış ak kaşık aksini söyleyenler müfteri idi (!)
Ancaaak
Sn Başbakanın atladığı bir konu vardı...
Radyo, Sinema, Televizyonla uğraşan her meslek erbabı ve dahi kendi cep telefonu ile türlü türlü montajlar yapan çocuklar bile bilirler ki:
Bir sesi ya da bir filmi montajlayabilmek için ilk önce O sesi ya da resmi kaydetmek gerekir ancak kaydedilmiş bir şeyi kesip biçebilirsiniz...
Yani bugün elinde cep telefonu ile gezen küçücük çocuklar bile bilir ve çokça yapar ki bir ses ya da görüntü olmadan montaj olmaz...
Demem o ki "paraları sıfırlar iken" olanca "itibarın da sıfırlandığı" o konuşma yapılmamış olsa idi montajlamak ta mümkün olamazdı, yapıldı ki gün boyu süren konuşmalardan ilgili bölümler derlenip toparlanıp bir araya getirilip dinleyip izleyenin bilgisine sunulabildi...
İşte;
Bu rezaletler ortaya döküldüğünde, helal olsa sıfırlama derdine niye düşülsün diye kendi kendimize sorduğumuz, beyt-ül mala el uzatan, banka müdürünün evindeki ayakkabı kutularından çıkan milyon dolarların "İmam Hatip Lisesi" yapmak için orada bulunduğunu dillendiren, (Türk İslam alemi olarak niye bu kadar sıkıntı içerisinde olduğumuzun cevabı bu yolla inşa edilen okullardaki eğitim olsa gerek )"Bakara'yı "makara"ya aldığını söyleyen bakanını yanına alarak balkon konuşmasında kendisine destek veren,
Bu mübarek dini dünyevi ihtiraslarına kurban etmekte hiçbir sakınca görmeyen "itibarı halk ve HAKK katında sıfırlanmış" birinden bu millete Cumhurbaşı olmaz olamazzzzz!
Operasyon Var...
Beyt-ül malı yutunca, şiştiler beylerimiz
Hepsi birden koştular, keneflere doldular
Giren mutlak çıkacak, unuttu beylerimiz
Yolda kaldı kimisi, tumanlardan oldular.
Gümbürdedi yerle gök, şimşek çaktı sel oldu
Taştı bütün lağımlar orta yere bok doldu
Giren haram olunca, çıkan nesne çok koktu
Memlekette ahali, burunlardan oldular.
Keriz Feneri
Kutu kutu içinde, Yuro dolar içinde
Müslümanlar yer ise, hepsi hayır işinde,..
Haber salın anama, beni garip sanmasın
Cıs cıbıldak görüp de görüntüye kanmasın
(Ak) tepede iş tuttum, kutu istif edecem
Bundan kelli ekmeği, sade suya banmasın.
Yuro, dolar, liralar., binlik binlik anında
Darphaneler halt etmiş, kutu işi yanında
Yer kalmadı koyacak, vekâletler hanında
Başka iş teklifine, sakın anam kanmasın.
Bal tutanlar yalarmış, parmağıyla elini
Kutu, bavul yetmiyo, doldurmaya selini
Gümbür gümbürgeliyo, duymuyon mu yelini
Tutup tutupyalıyom, aman anam duymasın.
Bi taraftan korkuyom, işin boku çıkacak
Aç gözlüler çoğalmış, nazar edip yıkacak
Bize yok mu diyerek, ümüğmüzü sıkacak
Orta yere çıkarsa, garip anam yanmasın.
El çek savcı dosyadan, gün yüzüne çıkmasın
Saklı kalsın gerçekler, hiç bir kimse duymasın
Kutular doldu lâkin, cep diktirdik kefene
Sümen altı olsun da, ortalık bulanmasın...
EY HAŞMET-MEÂB
Pek sayın çok ulu ey Haşmet-meâb
Yoluna kurbandır şakird kulunuz
Ne içti kitleniz bu nasıl bir hap?
Meramın arz eder garip kulunuz
Uçuran haptan ben de isterim
İçmezsem afyonu nasıl ederim
Sınırdan aşarım küfre düşerim
Tahammül edemez yoksa kulunuz
Gördüğüm bildiğim cümle şeylerin
İşitip duyduğum her bir şeylerin
Ayıkken meali zordur neylerim
Uyuşsun, sineye çeksin kulunuz.
Yürüdü sizinle boklu çamurda
Beraber ıslandı yağan yağmurda
Onlarla sizinki aynı hamur da
Kıvamına merak saldı kulunuz
Saltanat devriniz parmak ısırttı
Acı pısırttı, toku tısırttı
Türk'ün düşmanları hepten sırıttı
Bu kudrete şaştı, pıstı kulunuz
Dost tutup sevdiniz seçip içinden
Milletin düşmanı rezil piçinden
Yıllarca giydiği donu kıçından
(Ak)layıp verince uçtu kulunuz
Kitapta vardı da görmedik her hal
Ayetle haramlar oldular helâl
Caniler katiller sizinle heval
Olunca dilini yuttu kulunuz
Derinin ardı mı yoksa önü mü?
Zay etmeden deyin akıl yönümü
Tilki postu mudur merkep gönü mü?
Renk vermez çehreniz şaştı kulunuz!

Diğer Makaleleri
Diğer M.Ayhan GÜNAYDIN Makaleleri :