Gülşehri ...
İhsan Muslu / 2018-01-03 09:18:21
Gülşehri on üçüncü yüzyıl sonlarıyla 14. yüzyıl başlarında Kırşehir'de yaşamış bir şeyh ve şair.
Asıl adının Ahmed olduğu sanılmaktadır.
Yunus Emre gibi, Anadolu tekke edebiyatının önde gelen isimlerindendir.
İslam ilmini ve İran edebiyatını bilen bir sofidir.
Özenilmiş bir üslupla yazan ve öğretici olmaktan çok lirik nitelikler gösteren bu şair, sanat değeri bakımından çağının önde gelenlerindendir.
Tasavvufi konuları usta bir ifadeyle yazmıştır.
Dili sade ve güzel, vezni kullanışı iyidir.
Gülşehri, bir sofi şair olmakla beraber,
eserlerinde sanatının yüksek heyecanını duymuş görünür.
Bir meslek propagandası yapmaktan ziyade, bir sanat eseri yazmak ve geleceğe bir sanat eseri bırakmak ve Türkçeyi işleyip geliştirmek düşüncesiyle çalışmıştır.
Gülşehri'nin Şeyhi olan Ahi Evren'in menkibeleri hakkında yazdığı bir mesnevisi ve bazı şiirleri var ise de asıl değerli eseri büyük veli Feridüddin-i Attar'dan çevirdiği Mantıku't-Tayr'ı,
diğer adı ile Gülşenname adlı mesnevisidir.
Gülşehri, bu eserini en çok Mevlana'dan ve başka kaynaklardan aldığı kıssalarla, görüp işittiklerini de katarak, birçok sohbetlerle zenginleştirip yeniden yazmış gibidir.
Gülşehri, Feridüddin-i Attar'dan başka, başta Mevlana Celaleddin-i Rumi olmak üzere, Hakim Senai, Sadi-i Şirazi,
Genceli Nizami ve Sultan Veled'in tesiri altında kalmıştır.
Hayatı hakkında, devrine ait kaynaklarda yeterli bilgi yoktur.
Gülşehri'nin Eserleri
Mantıku't-Tayr adlı eserinden başka Farsça Felekname ile Aruz risalesi vardır. Ayrıca kendisinin bahsettiği Kuduri Tercümesi henüz ele geçmemiştir.
***
Kul Himmet:
16'ncı yüzyılın sonlarında Tokat Almus Görümlü köyünde şimdilerde kasaba doğdu.
17'nci yüzyılın ilk yarısında öldü.
Coşkulu deyişleriyle tanınan ve Hatayi ile Pir Sultan'dan sonra gelen üçüncü büyük Alevi-Bektaşı şairi.
Pir Sultan ile yakın arkadaştı.
Onun asılmasından sonra uzun süre saklandı.
Şiirlerinde tarikat kurallarını her kültür düzeyinden Alevi-Bektaşilerin anlayabileceği bir yalınlıkla anlattı.
Bazı şiirleri asıl isimleri İbrahim ve Hacik Kız olan "Kul Himmet Üstadım" takma isimli şairler ve başka Himmetlerin yazdıklarıyla karıştı.
Kul Himmet'le ilgili bilgi ve şiirleri Cahit Öztelli, "Pir Sultan'ın Dostları"
adlı kitabında derledi.
XVI. yüzyılın ikinci yarısıyla XVII. yüzyılın başlarında yaşadığı tahmin edilen Kul Himmet, Alevi Bektaşi Edebiyatı'nın önemli şairlerinden birisidir. Türbesi; Tokat'ın Alamus ilçesine bağlı Varzıl Görümlü Köyü'ndedir. Torunları hala bu köyde yaşamaktadırlar.
Burada bulunan Şahinli aşireti Kul Himmet'in ocağıdır.
Ölümünün ne zaman ve nasıl olduğu hakkında elimizde belge yoktur.
Fakat kendi köyünde yattığı düşünülerek normal bir ölümle hayata gözlerini yumduğu kuvvetle muhtemeldir.
Daha yaşarken Alevî çevrelerinde büyük bir şöhrete sahip olan Kul Himmet,
Pir Sultan'ın etkisinde kalan güçlü bir sanatçıdır.
Nefesler, düvaz imamlar, destanlar, ağıtlar söyleyen Kul Himmet;
mükemmel bir tekke öğrenimi, edebiyat bilgileri, İslam tarihi, evliya menkıbeleri, tarikat kuralları gibi çağının kültür ve bilgisini çok iyi öğrenmiştir.
Sanat gücü yanında, siyasi girişimlerinde ise, adı etrafında bazı efsanelerin oluşmasına yol açılmıştır.
Hemen hemen her cönkte bir iki nefesi yazılıdır.
Ona karşı duyulan bu geniş bir sevgi sonunda XIX. yüzyılda yetişen bir aşık,
onun adını mahlas olarak almıştır.
Kul Himmet'in şiirleri tam olarak tespit edilememiştir.
Ancak bu konuda da bazı çalışmalar yapılmaktadır.
Güçlü bir mutasavvıf şairdir.
***
Yolcu oldum yola düştüm
Yollarım Ali çağırır
Bülbül oldum gül'e düştüm
Gül'lerim Ali çağırır
***
Bu haneye mihman gelmişim
Kah ağlayı kah gülmüşüm
Bahr-ı ummana dalmışım
Göllerim Ali çağırır
***
Kul Himmet'im aşka düştü
Aşk deryası boydan aştı
Virdimiz Aliye düştü
Dillerim Ali çağırır
***
Dün gece seyrim içinde
Ben dedem Ali'yi gördüm
Egildim niyaz eyledim
Düldül'ün nalini gördüm
***
Kanber'i durur saginda
Salinir cennet baginda
Ali, Musa Turdagi'nda
Ben dedem Ali'yi gördüm
***
Üç çerag yanar sisede
Arslanlar gizli mesede
Yedi iklim dört kösede
Ben dedem Ali'yi gördüm
***
Yüce daglar boran coskun
Kul Himmet askina düskün
Cümle meleklerden üstün
Ben dedem Ali'yi gördüm
